26 Temmuz 2012 Perşembe

Sonbahar Dönemi Çalışmaları
Bal hasadından hemen sonra zaman kaybedilmeden sonbahar bakımına başlanmalıdır. Kolonilerin sonbahar bakımı, arıların kışı kayıpsız veya en az kayıpla atlatabilmeleri için çok önemlidir.
Kolonilere kış yiyeceği olarak bal ve polen depolanmış petekler bırakılır. Ancak petekler tamamen balla dolu olmayıp alt taraflarındaki gözler boş olmalıdır. Çünkü kışın arılar bal dolu gözler üzerinde değil, peteklerin balla dolu kısmının hemen altındaki boş gözler üzerinde kış salkımı oluştururlar. Küflenmiş peteklerdeki ballar, ekşimiş ballar, düşük kaliteli ballar ve salgı balları kış yiyeceği olarak kullanılmamalıdır. Yapılacak kontrollerde 8-10 peteği arıyla kaplı bir koloniye kış yiyeceği olarak 12-15 kg bal bırakılmalıdır. Özellikle ilkbaharda taze polen gelmeye başlayıncaya kadar ki dönemde arıların yavru yetiştirmeyi başlatıp sürdürebilmeleri için bırakılan ballı peteklerin 3-4 tanesinde aynı zamanda yeterince polen de olmalıdır.

Yapılacak kontrollerde arı mevcudu zayıf, ana arısız, ana arısı yaşlanmış ve verimsiz olan koloniler sonbaharda birleştirilmelidir. Başarılı kışlatma için mutlak surette sonbaharda bir dönem yavru üretimi sağlanarak kışa GENÇ İŞÇİ ARI ve GENÇ ANA ARI ile girilmelidir.
Kışa girmeden önce koloniler her zaman olduğu gibi hastalık ve parazitler yönünden incelenmelidir. Özellikle sonbahar dönemi varroa mücadelesi son bal hasadından sonra ve kuluçka aktivitesinin azaldığı zaman yapılmalıdır.

Sonbahar Beslemesi

Kolonilere yeterince bal ve polen bırakılmış olsa bile, bal hasadından sonra koloniler şurupla beslenebilir. Sonbahar beslemesi için hazırlanan şeker şurubunun şeker-su oranı 2:1 (2 kısım şeker - 1 kısım su) olmalıdır. Kolonilere uygulanan şeker şurubu beslemesi ana arının yumurtlama hızını yeniden artırarak  genç, yıpranmamış işçi arı yetiştirilmesini sağlar. Böylece genç işçi arılarla kışa giren koloniler fazla bir kayıp vermeden bahara güçlü olarak çıkarlar. Genç arılarla kışlatılan koloniler ilkbahar döneminde daha etkili bir yavru yetiştirme temposu göstererek hızlı gelişirler.
Koloniler kışa girerken ve kıştan çıkarken şurup yerine kek ile de beslenebilirler. Kek; bir kısım bal ve üç kısım pudra şekerinin karıştırılmasından elde edilir. Elde edilen karışım 0.5-1 kg'lık poşetlere yerleştirilip, poşetin alt kısmında delikler açılarak arılı çerçeveler üzerine konulur. Kek hazırlama ve uygulamada dikkat edilecek husus, kekin kovan içi ısısında eriyerek arıların üzerine akmayacak kıvam ve katılıkta ve arılar tarafından tüketilebilecek yumuşaklıkta olmasıdır.
Bununla birlikte kek hazırlamada polen açığı bulunan bölge ve dönemlerde bu açığın kapatılması için süt tozu, bira mayası ve yağı tamamen alınmış soya fasulyesi unu gibi proteince zengin maddeler karıştırılarak arıların protein ve vitamin ihtiyacı karşılanabilir. Ancak bu tür beslemede nosema ve adi ishal gibi hastalıkların ortaya çıkması mümkündür. Polenin yeterince bulunduğu bölge ve dönemlerde veya genel olarak ülkemizde bu uygulamaya gerek yoktur.

Kışlatma

Arıların kışı geçireceği arılık; kuzeyi kapalı güneyi açık mümkünse üstü kapalı yerler olmalıdır. Açık arılıklar ise rüzgar almayan, su tutmayan ve nem birikmeyen yerler olmalıdır. Kovanlar mutlaka bir sehpa üzerinde yerden yükseltilmeli, böylece nemden ve sudan korunmalıdır. Ayrıca, kışlatma yeri arıların kış salkımı bozmasına neden olabilecek gürültü ve sesten uzak yerler olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, kış ölümlerinin nedeni soğuk değil kolonide ısı üretim ve enerji kaynağı olan yeterli balın bulunmayışı yani açlıktır. Daha önce de bahsedildiği üzere, başarılı kışlatmanın altın kuralı, kışa girerken kolonilerde genç arılar yanında yeterli besin stokunun bulundurulmasıdır.
Arılar, kovan içi sıcaklığı 14 oC'a düştüğü zaman bir araya toplanarak kış salkımı oluştururlar. Salkımın merkezindeki sıcaklık 33 oC, dış yüzeyinde ise 6-8 oC olabilmektedir. Arılar bal yiyerek gerekli olan ısıyı üretirler ve ısı arttıkça salkımı genişletirler. Kışın herhangi bir sarsıntı ile kış salkımından düşen arılar tekrar salkıma çıkamaz ve ölürler. Kış salkımının bozulmaması için koloniler kış süresince ve soğuk dönemlerde kesinlikle rahatsız edilmemelidir
İLKBAHAR BAKIMI
Kolonilerin ilkbahar muayene ve kontrollerinden amaç; arıların kışı nasıl geçirdiklerini, kovanda mevcut gıda miktarını, ana arının var olup olmadığını, var ise yumurtlama durumunu, işçi arı miktarını, kovanda küflü petek olup olmadığını, kovanlara arız olan hastalık ve zararlıların bulunup bulunmadığını kontrol etmek için kovanı açıp muayene etmektir.

İlk Kontrol ve Zamanı

Eğer koloniler kapalı alanlarda ise, kovanların kapalı arılıklardan dışarı alınma zamanı bölgelere göre değişim gösterir. Genel bir uygulama olarak koloniler, söğüt ağacı yapraklarının açmaya başlamasıyla dışarı alınır. Buna karşın ülkemizin bir çok bölgesinde ve sahil kesimlerinde koloniler dışarıda açık alanlarda kışlatılır. Gerek kapalı alanlarda kışlatılıp dışarı çıkartılan gerekse dışarıda kışlatılan kolonilerin ilk kontrolleri, havaların yeteri derecede ısındığı, erik ağaçlarının çiçek açtığı andan itibaren güneşli, açık ve sakin bir günde sıcaklığın gölgede 16-20 oC olması halinde saat 11 ile 14 arasında yapılabilir.
Kovanları açmadan yapılacak bir inceleme de koloni hakkında fikir verebilir. İyi bir uçuş aktivitesinin varlığı ve arıların polen taşımaları sağlıklı bir koloninin ilk belirtileridir. Fakat en iyisi kovanı uygun bir zamanda açıp koloniyi incelemektir. Koloni kontrolleri sırasında koloniyi üşütmemek gerekir. Koloni üşütüldüğü takdirde, 35 oC olan yavru büyütme sıcaklığının tekrar aynı dereceye yükseltilmesi için arıların büyük oranda bal yemeleri gerektiği ve hastalıklar için uygun bir ortam oluşturulduğu unutulmamalıdır.

Dip Tahtası Kontrolü ve Temizliği

Arıların uçuşa çıktıkları zamanlarda kovan dip tahtası temizliği yapılabilir. Dip tahtası üzerinde görülen kırıntı ve artıklar incelenerek koloninin durumu hakkında bilgi edinilmeğe çalışılır. Bazen hava şartları kovanın dışarıda tamamen açılmasına elverişli olmaz. Hava sıcaklığının yeterli olmadığı bu günlerde petek gözleri içerisinde bulunan larvaların (kurtçukların) üşüyüp ölmesini engellemek için ilkbahar başlarında sadece dip tahtası üzerinden incelemeler yapılabilir. Ayrıca üzerinde nem ve su biriken dip tahtalarının acilen değiştirilmesi gerekir.
Bazı kovanlarda dip tahtası kovan gövdesinden ayrı bir parça halindedir. Bu çeşit kovanların temizliği sırasında temiz bir dip tahtası bulundurularak dip tahtası temizlenecek olan kuluçkalık bunun üzerine oturtulur. Dip tahtası ayrı olmayan kovanların temizliği ise 16-20 oC civarında günün ılık ve güneşli saatlerinde yapılmalıdır. El demiri veya spatula yardımı ile dip tahtası üzerindeki mum kırıntıları ve diğer artıklar temizlenir. Ancak, alınan artıklar sağa sola atılmamalı ve belli bir yerde toplanarak gerekirse yakılmalıdır. Aksi halde, yağmacılık  ve hastalıklar için uygun ortam hazırlanmış olunur.

Çerçeve Kontrolü

Çerçeve kontrolünde küflü, aşırı esmerleşmiş ve kırık petekli çerçeveler kovandan çıkartılarak yerine önceki yıldan kalan temiz çerçeveler yerleştirilir. İşlenmiş petek yoksa verilecek temel petekli çerçeve en sona  konur. Kırık çerçeveler kovanda bırakılırsa arılar burada yapacakları onarım sırasında erkek arı gözü yaparak kolonide erkek arı mevcudunun artmasına sebep olurlar. Esmerleşmiş ve küflü peteklere ana arı istekli yumurta bırakmaz bu da koloninin zayıflamasına ve ürün kaybına neden olur. Eğer kovan içindeki mevcut arı miktarı çerçeveleri dolduramıyorsa boş çerçeveler alınarak alan daraltılır.

Çerçeve Kontrolü

Çerçeve kontrolü sırasında kovandan dışarı çıkartılan çerçeve, kovan üzerinde tutulmalı ve sağa-sola kaydırılmalıdır. Aksi halde ana arının kontrol edilen çerçevede bulunması durumunda ana arının kovan dışına düşmesine neden olunabilir. Bu işlemler sırasında koloninin üşütülmemesi için kovan uzun süre açık tutulmamalıdır.

Ana Arının Kontrolü

Kolonide ana arının olup olmaması koloninin sürekliliğini doğrudan etkiler. Eğer kontrollerde ana arı görülemez ise günlük yumurta durumuna bakılır. Kolonide günlük yumurta mevcut ise büyük ihtimalle ana arı da mevcuttur. Hem ana arı hem de günlük yumurta görülemezse koloninin ana arısı yoktur. Bu durumda mümkünse koloniye ya yeni bir ana arı verilmeli ya da bu koloni başka bir koloni ile birleştirilmelidir.

Besin Mevcudiyetinin Kontrolü

Besin kontrolünden amaç kovan içerisindeki bal ve polen miktarının belirlenmesidir. Erken ilkbaharda yapılan kontrolde besin stokunun yetersiz olduğu durumlarda bal ve pudra şekerinden yapılan kek veya koyu şurupla besleme daha uygundur. Koyu şurup 1 ölçü su 2 veya 3 ölçü şekerle yapılan şuruptur. İlkbaharın ilerleyen dönemlerinde 1 ölçü su 1 ölçü şekerle yapılan daha seyreltik şurupla besleme yapılmalıdır. Yapılacak olan bu şuruplama koloninin gelişmesini hızlandırarak bal sezonuna güçlü kolonilerle girilmesine vesile olur.

Hastalık ve Parazit Kontrolü

Arılıkta, yıl boyunca görülebilecek nosema, yavru çürüklüğü ve paraziter hastalıklara karşı uyanık olunmalıdır. Herhangi bir hastalık görüldüğünde veya hastalıktan şüphe edildiğinde, hastalığın kontrolü ve mücadelesi için mutlaka bir uzmana danışılmalı uzmanın görüş ve önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir. Aksi halde bilgisizce yapılacak bir uygulama fayda yerine zarar getirir.

İlkbahar Beslemesi

İlkbahar beslemesi, kovan içindeki gıda kaynaklarının kalite ve miktar olarak yetersiz olması durumunda ve yavru gelişimini teşvik için yapılan bir yemlemedir. İlkbahar yemlemesinde hava sıcaklığı önemli bir faktördür. Şayet hava soğuksa şurup koyu olmalı (2 veya 3 kısım şeker + 1 kısım su) ve petek gözlerine doldurulmalıdır. Su miktarı fazla olan şurup kovan içinde rutubeti yükselterek küflenmeye ve hastalıklara neden olur. Ancak, havalar ısındıktan sonra yapılan beslemelerde 1 kısım şeker ve 1 kısım su ile yapılan şurup kullanılmalıdır. Bu şuruplama sadece yumurtlamaya teşvik için yapılır. İlkbaharda yapılan şurup beslemelerinde yağmacılık görülebileceğinden buna karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Şuruplamanın akşam üzeri geç saatlerde yapılması yağmacılık riskini azaltır.
Erken ilkbaharda koloninin gelişebilmesi için ihtiyaç duyulan diğer madde polendir. Şayet kolonide yeteri kadar polen yoksa, koloninin bal ve polenden yapılacak bir kekle beslenmesi gerekir. Bu yönüyle arıcıların, polenin bol olduğu dönemlerde polen toplamaları ve gerektiğinde koloni beslemesinde kullanmaları veya ticaretini yapmaları önemli bir teknik konudur. Polenin yetersiz olduğu durumlarda kolonide panik oluştuğu ve yavru üretiminin tamamen durduğu sürekli akılda tutulmalıdır.

Oğul ve Oğul Önleme

Oğul, bal arılarında nesli devam ettirmek için koloni fertlerinin bir kısmının ana arı ile birlikte kovandan ayrılarak yeni bir aile teşkil etmesine denir. Oğul her ne kadar nesli devam ettirme davranışı olsa da, oğul verme eğilimi arıların genetik yapısı ve çevre şartları altında farklılık gösterir. Teknik arıcılıkta, koloninin oğul vermemesi istenir ve oğula karşı önlemler alınır. Oğul veren kolonilerin gücü oldukça zayıflayacağından yeterli miktarda bal üretmek mümkün değildir. Bu nedenle oğul oluşumunu destekleyen şartlar iyi bilinmeli ve oğula karşı tedbirler alınmalıdır. Oğul oluşumunu destekleyen şartlar; arı kolonisinin kovana sığmayacak kadar çoğalması, kolonide yavru yetiştirecek ve bal depolayacak yerin kalmayışı, kolonide yeterli havalandırmanın olmayışı, koloni içinde sıcaklığın artması, ana arının yaşlı olması ve genetik yapının etkisi olarak sıralanabilir. Oğul vermeyi destekleyen bu şartların ortadan kaldırılarak doğal oğulun önlenmesi teknik ve ekonomik arıcılığın önemli bir kuralıdır.

Suni Oğul Üretimi

Teknik arıcılıkta kolonilerin doğal oğul vermesi istenmeyen bir olaydır. Nektar akışının başladığı dönemde gerçekleşen oğul, anaç koloninin gücünü azaltmakta böylece bal verimini düşürmektedir. Ayrıca oğul çıkışının devam etmesi durumunda kolonide kuluçka görevi gören genç işçi arıların oğulla birlikte çıkmasıyla anaç kolonide kuluçka faaliyeti aksamakta ve bunun sonucunda kireç hastalığı görülebilmektedir. Arıcılıkta bu tür olumsuzlukların yaşanmaması için doğal oğula karşı tedbirler alınmalı, koloni sayısı artırılmak isteniyorsa suni oğul (bölme) yapılmalıdır.
Yeterli güce erişmiş koloniler, eşit şekilde bölünerek yeni bir koloni elde edilir. Bunun için boş kovan anaç kovanın yanına getirilir. Arılı-ballı ve yavrulu petekler her iki kovana eşit sayıda bölünür. Burada dikkat edilecek husus tarlacı arıların da her iki kovana eşit şekilde girmelerini sağlamaktır. Bunun için anaç kovan yarım metre sağa ya da sola kaydırılarak, eski uçuş hattı ortada kalacak şekilde yeni kovanın (bölmenin) yerleştirilmesi yapılır.
Bu işlem sonrasında tarlacı arılar yine de anaç kovanı tercih edebilirler, bu durumda anaç kovan bir miktar daha dışa kaydırılarak uçuş hattının çoğunluğu bölmeden yana verilebilir.
Bir başka yapay oğul üretim yöntemi ise özellikle koloni sayısının çoğaltılması amacıyla bir kovandan 3-4 çerçeveli 2-3 bölme yapılmasıdır. Bu durumda bir adet arılı-yavrulu, bir adet de arılı-ballı çerçeve yeni kovana yerleştirilir. Uçuş delikleri kapalı durumda olan bu kovanlar, tarlacı arıların eski kovan yerine dönmelerini önlemek için en az 5 km uzağa taşınır. Diğer bir yapay oğul elde etme yöntemi ise, her kovandan gücü ölçüsünde 1-2 çerçeve alınarak devşirme şeklinde yeni koloniler oluşturmaktır.

Kayıt Tutma

Kayıt tutma, her üretim dalında olduğu gibi arıcılıkta da çok önemlidir. Bu amaçla, her kovana ait bir kart veya bir sicil defteri kullanılabilir. Her koloni kontrolünde koloniye ait bilgiler bu kartlara işlenerek daha sonra yapılması gereken işler önceden planlanır. Kayıtlarda; ana arının çıkış ve yumurtlamaya başlama tarihi, orijini, koloninin besin (bal ve polen) stok miktarları, yavru durumu gibi kısaca koloniyi tarif eden, yapılan ve yapılması gereken işleri belirten bilgiler yer almalıdır. Kayıt tutmadan koloniyi doğru bir şekilde yönetmek mümkün değildir.
YAZ BAKIMI
Arı kolonilerinin ilkbahar bakımından sonra yazın da bakım ve kontrolleri devam etmektedir. Yaz mevsiminde yapılan işlerin başında koloni geliştikçe çerçeve verme, zayıf kolonilerin takviyesi, güçlü kolonilere kat verme ve flora takibi gibi işler gelir.

1. Çerçeve ve Kat Verme

Arılarda gelişme faaliyetinin başlamasıyla birlikte petek örme faaliyeti de başlar. Bu dönemde kovana yeni temel petekler verilmesi gerekir. Çerçevelere iki yandan iki delik açılarak tel takıldıktan sonra temel petek takılır ve temel petekli yeni çerçeve koloniye verilir. Çerçevenin koloniye verilmesinde dikkat edilmesi gereken husus; yeni verilen çerçevenin sondan ikinci çerçeve olarak verilmesi ve yavru üretim sahasının bölünmemesidir.
Kuluçkalık dolduğu zaman kovana kat (ballık) verilmesi gerekir. Kat verilirken kuluçkalıktan yanlardan ballı çerçevelerden en az 2 çerçeve kata alınır, yerlerine yeni çerçeve verilir. Ballı petekler yanında bir-iki yeni çerçeve daha verilen kat kuluçkalığın üzerine konulur. Birinci kat dolduğu zaman ikinci kat kuluçkalığın üzerine yerleştirilir ve birinci kat onun üzerine alınır. Bu şekilde arılar yeni petekleri daha iyi ve daha çabuk işler. Ballıklardaki bal yeteri kadar sırlanıp olgunlaştığında bal hasadı yapılabilir.

            2. Takviye Verme

Herhangi bir nedenle koloni içindeki arı mevcudunun azalması durumunda kuvvetli kolonilerden takviye çerçeveler alınarak zayıf kolonilere verilir. Kapalı yavru gözlü çerçeveler arısıyla birlikte, koku vermek suretiyle zayıf koloniye verilebilir. Koku vermenin amacı, arılı çerçevelerin kolonideki arılarla bu çerçeve üzerinde bulunan diğer koloniye ait arıların birbirlerini öldürmesini önlemektir.

            3. Flora Takibi

Teknik arıcılıkta arıların, flora durumuna göre bir yerden başka bir yere nakledilmesi iyi bir verim alabilmek için gereklidir. Bu iş flora takibi veya gezginci arıcılık olarak adlandırılır. Gezginci arıcılık yapılmadan kolonilerden yeterli düzeyde kazanç sağlamak mümkün değildir. Kolonilerin gezdirilmesi bir başka ifade ile bitki örtüsünün yani çiçeklerin takip edilmesi teknik arıcılığın en önemli kuralıdır.
Kolonilerin nakli, mutlaka arılar kovana girdiği zaman yani gece yapılmalıdır. Arı naklinden önce gerekli hazırlıklar yapılmalı, çerçeveler sabitlenmeli, kovandan arı çıkabilecek çatlak ve delikler  kapatılmalı ve çok iyi bir havalandırma sağlanmalıdır. Arılar nakledileceği noktaya vardığında usulüne göre indirilip uçuş delikleri duman kullanılarak açılmalıdır. Duman kullanmadan uçuş deliğinin açılması durumunda arılar çevredeki canlılara zarar verebilir.
Arı nakillerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus yeterli havalandırmanın mutlaka sağlanmasıdır. Kolonilerin taze ballı peteklerle nakledilmesi durumunda bu tür peteklerin özellikle yaz aylarında sıcak günlerde çok kolay kırılabileceği ve koloni kaybına neden olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle yaz aylarındaki arı nakillerinde gidilecek yere 1 gecede ulaşılamıyorsa gündüz uygun bir yerde konaklama yapılarak nakil ikinci gecede tamamlanmadır. Aksi halde koloni kayıpları meydana gelebilecektir.

Arıcının Takvimi
İlkbahar bakımı ve beslemesi, Türkiye genelinde 15 Şubat-30 Nisan tarihleri arasında bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak yapılır (Bakınız 3. Bölüm). İlkbahar beslemesine yörede bulunan badem, erik vb. ağaçların çiçek açması ile başlanır.


Narenciye balı hasadı
Üçgül balı hasadı
Yayla, ayçiçek balı hasadı
Çam balı hasadı
Bal Hasadı ile ilgili ayrıntılı bilgi 4. Bölüm'de yer almaktadır.

Sonbahar bakımı ve beslemesi Türkiye genelinde 15 Ağustos-31 Ekim tarihleri arasında bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak yapılır (Bakınız 5. Bölüm). Sonbahar bakımı için en uygun dönem bal hasadının yapılmasından sonraki dönemdir.



Bal Mumu Elde Edilmesi
Bal mumu işçi arıların karın altı halkalarındaki 4 çift mum aynaları tarafından salgılanır. Rengi salgılandığı anda beyazdır. Bal mumu bazı buharlaşabilen kimyasal maddeleri kolayca emer. Bu nedenle bulunduğu yerde böcek öldürücü zehirler vb. saklanmamalıdır. Arıların 1 kg mum üretmeleri için 15 ila 25 kg arasında bal tüketmeleri gerekir. Bu da bal mumunun ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir. Bunun için en ufak petek kırıntısı ve mum parçaları ziyan edilmemelidir. Ayrıca mum tasarrufu için süzme bal üretimi yapılmalıdır. Bal mumunun uzun müddet saklanması ve işlenebilmesi için içindeki yabancı maddelerden (posasından, polenden) arındırılması gereklidir. Bu sızdırma işlemi ile olur.
Bal Mumu Sızdırma İşlemi
Sızdırma işlemi, peteklerin doğrudan güneş ışığı ve ısısından faydalanılarak eritilmesi ile yapılabilir. Ancak en çok uygulanan sızdırma yöntemi kaynatarak sızdırma yöntemidir. Bu yöntemde, sızdırılacak mum yanmaması için yarı yarıya su ile karıştırılarak kaynatılır. Daha sonra telis çuvala dökülerek, üzerine baskı uygulanmak suretiyle temiz mumun çuvalın gözeneklerinden akması, artıklarının çuval içinde kalması sağlanır. Dışarı akan su ve mum karışımının soğuması sağlandığında temiz mum su üzerinde bir tabaka halinde katılaşır. Bu işlem için kullanılan pres makineleri de vardır.
Sızdırma işleminde nelere dikkat edilmelidir?
  • Mum, alevle karşı karşıya getirilmemelidir. Çünkü mum kolayca tutuşur, yanar.
  • Mum eritilirken içine yarı yarıya su katılmalıdır. Aksi halde mumun rengi bozularak esmerleşir.
Saf bal mumu yoğun olarak petek yapımında kullanılır. Arıcılar bal mumunu sızdırma işleminde gösterecekleri titizliği, kolonileri için kullanacakları temel petek alımında da göstermelidir.
Dikkat! Bulaşıcı arı hastalıklarından kolonilerinizi korumak için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından üretim izni alınmış ve 120°C’de sterilizasyonu yapılmış temel petek kullanınız.
TKV Üretimi Temel Petek
TKV üretimi olan Temel Petek % 100 saf bal mumudur. Bal mumları 120°C’de 15 dakika sterilize edilerek işlenmektedir. TKV tarafından ziraat ve gıda mühendislerinin denetiminde üretilerek, işlenen Temel Petek:
  • İnsan ve arı sağlığına zararlı ilaç kalıntısı, parafin vb. yabancı maddeler içermez.
  • Amerikan ve Avrupa Yavru Çürüklüğü, Nosema, Kireç ve diğer arı hastalıklarından arındırılmıştır.
  • Süzme bal hasadında, kırılmaz, deforme olmaz.
  • TSE 6972 Temel Petek Standardına uygundur.
  • TKV, Köytür markalı temel petek üretimi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünden üretim izni almıştır.
Not: TKV’nin bir kuruluşu olan Destek A.Ş., arıcıların elindeki ham mumu, elden getirdikleri ya da kargo ile gönderdikleri takdirde, temel petek ile değiştirmekte ve arıcılar aldıkları bu temel petekleri arılarında güvenle kullanabilmektedirler.

Tecritli Kovan Kullanımı
Arıcılıkta, ilkel kovanlardan modern standart çerçeveli kovanlara geçmek, ana arı ve temel petek kullanmaya başlamak kadar önemli bir aşamadır.
Tecritli kovanlarda bal veriminin, tahta kovanlara oranla daha yüksek olması, tecritli kovanların daha dayanıklı olması, kolay taşınması, kolay nakledilmesi ve bakım koşullarının daha iyi olması, hastalıklarla mücadelenin etkili yapılabilmesini sağlaması, Avrupa ve Amerika’daki arıcıların bu tip kovanları tercih etmelerine neden olmaktadır.
Neden Tecritli Kovan?
Bir koloni için en uygun kovan sıcaklığı 25-35°C’dir. Arılar soğuk günlerde bu sıcaklığı, bal yiyerek sağladıkları enerjiden temin ederler.
Öte yandan, havaların ani olarak ısınması ve soğuması, arılar için çeşitli hastalıklar ve düzensizliklere neden olur. Aşırı soğuk ve rutubetli ortamda Yavru Çürüklüğü, Kireç Hastalığı, Nosema, Dizanteri ve Yavru Üşümesi gibi hastalıklar ortaya çıkar.
Bu koşullarda, bir arı kolonisinde, kovan içi sıcaklığının düzenli olarak sağlanabilmesi halinde, arıların yaşamı rahatlar, buna bağlı olarak yavru geliştirme hızı ve bal üretimi artar.
Tecritli Kovanların Başlıca Özellikleri
Tecritli kovanlar hafif, ısı geçirgenliği düşük, atmosfer koşullarına, yani sıcağa, soğuğa, neme ve güneş ışınlarına karşı dayanıklı malzemelerden üretilmektedir.
Tecritli kovanların başlıca özellikleri şöyle sıralanabilir:
  • Kullanılan malzemeler arı biyolojisine uygundur.
  • Maliyet-fayda mukayesesinde en düşük masrafla, en yüksek geliri sağlayabilmektedir.
  • Üretimi yurt içinde mümkündür.
  • İşçiliği ve montajı kolaydır.
  • Uzun ömürlüdür, paslanmaz ve çürümez.
      Tecritli Kovanın Üstünlükleri
      Yüksek Bal VerimiTecritli ve tahta kovanlar arasında özellikle Fransa’da yapılan deneme ve araştırmalarda, tecritli kovanların bal veriminin ahşap kovanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
      Taşıma KolaylığıArıcıların en zorlandığı ve yorulduğu günler, arılarını nakletmek için yükleme ve indirme yaptıkları günlerdir. Ahşap kovanları ballıklı ve çerçeveli olarak ancak iki kişi taşıyabilmektedir. Tecritli kovanların ağırlığı ise ahşap kovanların ağırlığının yarısı kadardır ve tek kişi tarafından rahatlıkla taşınabilir.
      Sürekli GelişmeTecritli kovanda ana arı, ilkbaharda zaman zaman meydana gelen soğuk dalgalarından etkilenmediği için, soğuk günlerde dahi yumurtlamayı sürdürür ve koloni gelişimi sürekliliğini korur.
      Tecritli kovanlarda gece gündüz ısı farkı az olduğu için, yani soğuk gecelerde dahi kovan içi sıcak olduğundan, arılar rahatlıkla hareket edebilirler ve şurup alabilirler. Bu da gelişmeyi hızlandırmaktadır.
      Hastalıklarla Etkili MücadeleTecritli kovanlar, protozoa, bakteri ve mantar sporlarının gelişmesine fırsat vermemektedir.
      Kayıpsız KışlatmaYukarıda saydığımız üstünlükler nedeni ile tecritli kovan kullanan arıcıların kışın uğradıkları koloni kayıpları en aza inmektedir.
      Tecritli Kovanlarda Normal Çalışma Pozisyonu
      Tecritli kovan arazide, arkadan öne doğru hafif meyilli olmalıdır.
      Kovanlar yerden 20-25 cm yükseğe kaldırılarak toprak ile teması kesilmelidir.
      Ayrıca tecritli kovanlar araziye yerleştirilirken, uçuş deliği güney ya da güneydoğu yönüne bakmalıdır. Normal kullanım durumunda kapak içi takozları takılmalı ve örtü bezi çerçeveler üzerine yerleştirilmeli, uçuş deliği daraltma takozu takılmalıdır.
      Tecritli Kovanlarda Kışlatma Pozisyonu
      Tecritli kovanlarda koloniler kışlatılırken ballık kaldırılır, kapak normal kullanım halindeki gibi kuluçkalık üzerine kapatılır, ağız ve kapak takozları takılır.
      Kullanılan örtü bezi sayısı ikiye çıkarılır. Arılı çerçevelerin yanında boş petekler varsa, bunlar da kovandan alınır. En kenardaki çerçevenin yanına bölme tahtası yerleştirilir. Uçuş deliği olarak, kovanda bulunan her bir arılı çerçeve için 1 cm aralık hesabıyla (6 çerçeve için 6 cm) açıklık bırakılır. Gergi yayları sıkıca yerlerine takılır. .
      Kışın normal kullanımda olduğu gibi, kovan arkadan öne doğru hafif meyilli olarak yerleştirilir. Böylece, kovan tablasına düşen ölü arıların, mum kırıntılarının ve aşırı nemin dışarı atılması kolaylaşır. Kovanları kışın kapalı mekanlar içinde kışlatmak, arı kayıplarını artıracağı için önerilmemektedir.
      Tecritli Kovan Nakliyesi
      Nakliye esnasında kapak takozları, havalandırma ve uçuş deliği daraltma takozu çıkarılır. Ayrıca örtü bezi alınarak buraya elek teli yerleştirilir. Uçuş deliği, havalandırmayı sağlamak için, delikli kapatma metali ile kapatılır.
      Kovanlar kamyona yüklenirken uçuş deliği, arabanın gidiş yönüne bakmalıdır.

      Bal Arılarının İlkbahar Bakımı ve Beslemesi
      Kış aylarında arıların faaliyetleri çok sınırlıdır. Arılarda aktif dönem kışın sona ermesiyle yeniden başlar. İşçi arılar temizlik uçuşu yaparak dışkılarını kovan dışına bırakırlar. Soğuk ve şiddetli geçen kış aylarında bazı kolonilerde ağır kış kayıpları meydana gelebilir, ana arı kayıpları olabilir ve bunun sonucunda koloni düzeni bozulur. Bu nedenle arıcılar erken ilkbaharda, hava koşullarının uygun olduğu öğle saatlerinde koloni kontrolleri yapmalı, anasız ve zayıf kovanları gözden geçirerek önlem almalıdır. Arıların doğal koşullardan en iyi şekilde yararlanması ve bal üretmesi için iyi bir bakım, yeterli besleme ve koloninin bilinçli biçimde yönetimi şarttır.
      İlkbahar Bakımında Nelere Dikkat Edilmelidir?
      Arılığın DüzenlenmesiArıların kovanlarını şaşırmamaları için kovanların farklı renklerde boyanması yararlıdır. Rutubeti önlemek için kovanların taş, tuğla gibi takozlar üzerine alınarak yerden 20-25 cm kadar yükseltilmesi gerekir. Uçuş başladıktan sonra kovanların yerleri kesinlikle değiştirilmemelidir.
      Koloniler aralarında yan yana en az 2 metre, arka arkaya en az 3 metre kalacak ve birbirinin tam arkasına gelmeyecek şekilde yerleştirilmelidir.
      Koloni KontrolüTemizlik uçuşları tamamlandıktan sonra çevre ısısı 15°C’ye yükseldiğinde koloniler kontrol edilir.
      Kovan kontrolü için körük yakılır ve kovanın uçuş deliğinden hafif duman verildikten sonra kovanın üst kapağı açılır. Örtü bezi veya tahtası kaldırılır. İçten yapılmış olan dolgu ve örtü bezlerinden gereksiz olanlar alınır. Temizlik sırasında arılı ve ballı çerçeveler, temizlenmiş kovanlara yerleştirilir. Boşalan kovan temizlenir ve yeniden kullanılmaya hazır hale getirilir.
      Yapılan ilk kontrollerde, kovan iç tabanı temizliğine ağırlık verilir ve buradan çıkan atıklar etrafa dökülmeyip toprağa gömülür. Kontrollerde, ana arının varlığı, besin stokunun durumu, hastalık ve genel davranışlar gözden geçirilir.
      Arılı çerçeveler incelenirken kovan üzerinde tutulmalıdır. Çünkü ana arı ve genç arılar kovan dışına düşebilir.
      Bu aşamada, üzerinde arı bulunmayan kırık ve kullanışsız, siyah petekli çerçeveler alınır, eritilerek mum yapılır. Her yıl kuluçkalıktaki peteklerin yarısı yenilenir.
      Kovan içi kontrollerde ana arının yumurtlama durumu, yavrulu çerçeve bal stok miktarı ile arı mevcudu incelenir. Böylece ballı ve boş çerçeveler tespit edilir. Sonraki kontrollerde koloni gelişme hızı takip edilir. Bu notlar her koloni için ayrı bir karta işlenir. Kovan içi kontrolleri 12 günde bir yapılmalıdır. Yapılan kontrol sonunda, her koloninin genel durumu kayıt defterine (bakınız koloni kartı) yazılmalıdır.
      Koloni Kartı
      Kovan No:
      Ana Arının Yaşı:
      VERİLEN
      ALINAN
      Kontrol Tarihi
      Ana
      Yavru
      Açık/Kapalı
      Arılı
      Çer.
      Ballı
      Çer.
      Polenli
      Çer.
      Hastalık
      Durumu
      Şurup
      Kek
      İlaç
      Mumlu
      Çıta
      Bal
      (kg)
      Yavrulu
      Çer.
      Oğul
                    
                    
      Boş Kovanların Temizliği
      Tecritli kovanlar çamaşır sodası ile yıkanarak, durulanır ve iki gün süre ile güneşte bırakılır.
      Zayıf Kovanların BirleştirilmesiAna arısını yeni kaybetmiş kovanlara verilecek çiftleşmiş genç ana arı yoksa, bu durumda anasız olan kovan, analı zayıf bir kovanla veya ana arısı yaşlı bir koloninin ana arısı iptal edilerek, birleştirilmelidir. Birleştirme için analı kovan sabit tutulur, akşam üstü anasız kovanın arıları, arasında elek teli veya kağıt konularak bölünmüş olan analı kovana aktarılır.
      Ayrıca ana arılı koloni üzerine, arasında kağıt veya elek teli bulunan bir ballık yerleştirilerek, anasız koloninin çıtaları ballık katına alınmak suretiyle birleştirme işlemi de yapılabilir. Bu koloni birkaç gün şurup veya kekle beslenir. Eğer bölme, kağıt ile yapılmış ise, kağıt 5-6 noktadan kalem ucu ile delinmelidir. Eğer bölme, elek teli ile yapılmış ise kullanılan tel iki gün sonra alınmalıdır.
      Ana Arının DeğiştirilmesiKışın ana arısını kaybetmiş veya ana arısı yaşlanmış olan kolonilere çiftleşmiş genç ana arı verilmelidir. Genç ana arı ile çalışan gezginci arıcıların, gittikleri yörelerden daha fazla bal hasat ettikleri bilinmektedir. Ana arılar en geç iki yıl içinde değiştirilmelidir. (Ana arı uygulaması için bakınız 1. Bölüm.)
      Zararlılar ve Hastalıklarla MücadeleVarroa Mücadelesi: İlkbaharda Varroa paraziti hemen her kovanda arılar üzerinde ve yavru gözleri içinde değişik yoğunluklarda bulunabilir. Kolonide yavru gelişimi başlamadan önce mutlaka Varroa ile mücadele yapılmalıdır. Arılar üzerinde kışlama döneminde olan Varroa erginleri, henüz aktif üreme dönemlerine geçmeden önce yapılacak mücadele çok etkili olmaktadır. Varroa ile mücadelede kesin sonuç uygun dozda, uygun zamanda ve ruhsatlı ilaç kullanımıyla alınabilir.
      Varroa parazitinin hayat devresi ile kolonideki arı, bal ve yavru faktörleri göz önüne alındığında, etkili mücadele zamanı; kolonide arı, bal ve yavrunun en az olduğu ve Varroa’nın pasif devresi olan erken ilkbahar ve geç sonbahardır. Varroa’nın gözler içerisinde olduğu üreme döneminde ilaç etkili olmamaktadır. Bu dönemde kültürel mücadele yöntemi uygulanmalıdır.
      Varroa ile mücadelede, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan ruhsat almış ilaçlar kullanılmalıdır. Ruhsatsız ilaçların, balda ve bal mumunda bıraktığı kalıntılar, arı ve insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
      Dikkat! Hastalık ve zararlıların mücadelesi için mutlaka uzmanlar ile görüşülmeli ve tedavi uzman görüşlerine uygun olarak yapılmalıdır.
      Dikkat! Hastalıklı ve parazitli kolonilerden diğer kolonilere arı ve yavru takviyesi yapılmamalıdır.
      Suni Oğul Hazırlığıİlkbahar ortalarında kuluçkalığa sığmayan çok güçlü koloniler varsa, oğulu önlemek için zaman geçirilmeden bunlara ballık verilmelidir. Eğer koloni sayısı artırılmak isteniyorsa, güçlü koloniler yeni çiftleşmiş bir ana arı ile bölünmeli ve suni oğul elde edilerek koloni sayısı kontrollü şekilde artırılmalıdır. (Ana arı uygulaması için bakınız 1. Bölüm.)
      Besin KontrolüKıştan çıkan arılarda besin stokunun kontrolü şarttır. Kolonideki arı ve yavru mevcuduna yetecek miktarda bal ve polen stoku yoksa ilkbahar beslemesine derhal başlanmalıdır. Koloninin beslenmesinde kullanılacak olan maddeler, arıların doğal gıdası olan bal, polen ve su karışımlarına yakın bileşimler olmalıdır.
      Bunun için bal yerine rafine şeker, polen yerine yağsız süt tozu ve arı vitamini kullanılmalıdır. Bu gıdalar arıların normal fonksiyonlarını yerine getirmeleri için yeterli olmalıdır. Yardımcı besin maddeleri ile hazırlanan değişik formüller kolonilere ek gıda olarak verilebilir (formül b, c, d, e, f).
      Arılara ek besin verme nedenleri:
      • Besinlerin yetersiz olduğu hallerde besin temini,
      • Ana arının yumurtlamaya teşvik edilmesi,
      • Hastalıklar ile mücadelede ilaçların kolayca verilebilmesi,
      • Koloni gelişme hızının artırılması,
      • Üretimi artırmaktır.
      Erken ilkbaharda arıların beslenmesinde polen ve vitamin katkılı kek kullanılması, kovandaki nemi yükseltmediği için arı sağlığı açısından daha uygundur. İlkbahar şurup beslemesine yöredeki ana nektar akımından 42 gün önce başlanır. Şurup 1:1 oranında hazırlanır (formül a). Şuruplama, yöredeki nektar akımının başlamasından 7 gün öncesine kadar yapılabilir. Nektar akımının başladığı dönemde şuruplama yapılmamalıdır. İlkbaharda uygulanacak iyi hazırlanmış bir besleme programı, koloninin güçlenmesine yardımcı olacak ve yöredeki nektar akımından koloni en iyi biçimde yararlanacaktır. Aksi halde koloniler zayıf kalacak ve arılar kendi besinini bile temin etmekte güçlük çekeceklerdir.
      Şurup HazırlamaŞurup temiz su ile yapılır. Bunun için önce su kaynatılır. Kaynatılmış suyun bir müddet soğuması beklenir. Parmağı yakmayacak derecede ılık suya şeker veya bal ilave edilir. Şurup, şeker iyice eriyinceye kadar karıştırılır, kesinlikle tekrar kaynatılmaz. Şekerle kaynatılmış şurup, arılarda sindirim yolu bozukluklarına sebep olmaktadır.
      Kek HazırlamaBir kazan içine su konulur. Kek yapımında kullanılacak temiz süzme bal tenekesi ile birlikte su dolu kazanın içine yerleştirilerek, ısıtılır ve balın erimesi sağlanır. Eriyen bal, pudra şekerine ilave edilir ve hamur karma makinesi yardımıyla veya elle yoğurma işlemi yapılır. Ekmek hamuru kıvamına gelen kek şeffaf naylon poşetler içine kolonilerin ihtiyacı kadar konur. Uygulama sırasında naylon poşet kovana temas yerinden yırtılarak, arıların keki rahat tüketebilmesi sağlanır.
      Dikkat! Kek yapýmýnda kullanýlan balýn ve polenin kaynaðýnýn belli olmasýna ve hastalýk taþýmamasýna özen gösterilmelidir.
      Dikkat! Kek yapımında kullanılan balın ve polenin kaynağının belli olmasına ve hastalık taşımamasına özen gösterilmelidir.
      Arıların Beslemesinde Kullanılan Şurup ve Kek Formülleri
      Şurup Karışımlarıa- 1 kg şeker + 1 litre sub- 1 litre su + 4 kg balc- 5 kg şeker + 20 kg bal + 2,5 litre su+ 50 gram polen ya da arı vitamini
      Kek Karışımlarıd- 3 kg bal + 1 kg polen + 6 kg pudra şekerie- 3 kg bal + 1 kg yağsız süt tozu + 6 kg pudra şekerif- 3 kg bal + 6 kg

      Bal ArılarınınSonbahar Bakımı ve Beslemesi
      Arılarda kış kayıplarının azaltılmasında sonbahar bakımının önemi büyüktür. Sonbahar bakım ve beslemesine bal hasadından sonra başlanır. Kolonilerin kışı geçirmek için yeterli bala sahip olup olmadıkları incelenir, aynı zamanda ana arı kayıplarının meydana gelip gelmediğine bakılır. Arıların kışı en az kayıpla atlatabilmeleri için, her koloni dikkatle gözden geçirilerek besin ihtiyaçları ve koloninin gücü ayrı ayrı belirlenir. Yapılan incelemeler koloni kartına not edilir. (Bakınız 3. bölümdeki koloni kartı.)
      Sonbahar Bakımında Nelere Dikkat Edilmelidir?
      Ana Arının DeğiştirilmesiAna arısı yaşlanmış veya bal hasadından sonra ana arısını kaybetmiş olan kolonilere çiftleşmiş genç ana arı verilmelidir. (Ana arı uygulaması için bakınız 1. Bölüm.)
      Zayıf Kovanların BirleştirilmesiSonbaharda ana arısını kaybetmiş kovanlara verilecek yeterli sayıda çiftleşmiş genç ana arı yoksa, bu durumda anasız olan zayıf kovanlar birleştirilmelidir. (Birleştirme işlemi için bakınız 3. Bölüm.)
      Suni Oğul Hazırlığı

      Bal hasadı sonunda kuluçkalığa sığmayan çok güçlü koloniler varsa, bunlar yeni çiftleşmiş genç bir ana arı ile bölünmeli ve suni oğul üretilmelidir. (Ana arı uygulaması için bakınız 1. Bölüm.)
      Besin KontrolüTecrübesiz bir arıcı, kışın bir koloninin ne kadar bala ihtiyacı olduğunu tahmin edemez. Koloninin kuvvet durumu, yavru yetiştirme faaliyeti ve kovana taşınan bal özünün cinsi, koloninin bal ihtiyacını etkiler. Genel olarak, hasattan sonra koloninin kışlık bal ihtiyacı olarak, her arılı çerçeve için bir balı çerçeve (2 kg sırlı bal içeren) kovanda bırakılmalıdır. Aynı zamanda, kolonide yavru gelişimini sağlamak için yeterli sayıda polenli çerçeve bulundurulmalıdır.
      Sonbahar şuruplaması ana arının yeniden yumurta bırakmasını hızlandırır. Böylece genç nesil kışı sağlıklı olarak geçirir.
      Yeterli kışlık besinle (bal ve çiçek tozu) kışlatılmamış kolonilerin, ana arısı ne kadar genç ve yumurtlama gücüne sahip olursa olsun, işçi arı kadrosu ne kadar kuvvetli ve genç işçi arılardan meydana gelirse gelsin, kışı uzun ve ağır geçen yörelerde gıda yetersizliğinden ölecekleri; kışı atlatsalar bile, ilkbaharda büyük kayıplar vererek çok zayıf kalacakları, sayılarını geliştirip nektar toplama mevsimine kuvvetli giremeyecekleri unutulmamalıdır. Bu tip koloniler, hastalıklara karşı dirençsiz olurlar, arıları verimden düşer ve hastalanmaları kolay olur.
      Hastalık Kontrolü
      Kolonilerde Kireç Hastalığı, Amerikan Yavru Çürüklüğü, Avrupa Yavru Çürüklüğü, Nosema ve diğer mantar türü veya bakteriyel hastalıkların bulunup bulunmadığı dikkatle incelenmelidir. Hastalıklı kolonilere rastlanmış ise mutlaka konu ile ilgili bir uzmana başvurulmalıdır.
      Varroa Mücadelesi: Sonbaharda kolonideki arı miktarı, doğal ölümlerin başlaması ile birlikte giderek azalırken, aynı kovanda arı başına düşen Varroa sayısı hissedilir biçimde artar.
      Sonbahar sonlarında Varroa mücadelesi yapılmadığı takdirde, kışın, bilhassa kışı ılık geçen bölgelerde koloni kayıpları kaçınılmaz olur.
      Varroa mücadelesi yavrusuz dönemde, bal hasadından sonra yapılmalıdır.
      İlaçlamada Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan ruhsatlı ilaçlar, uygun zamanda ve uygun dozda kullanılmalıdır.
      Özetle, Sonbahar Bakımında;
      • Kovanda yeterli bal bırakılmalıdır.
      • Varroa mücadelesi yapılmalıdır.
      • Arılar kapladığı alan içinde bölme tahtası ile sıkıştırılmalıdır.
      • Arılık yeri seçilirken rutubetsiz, yoldan ve su birikintilerinden uzak, dere yatağı olmayan, rüzgar almayan, güney ya da güneydoğu yönüne bakan yerler seçilmelidir.
      • Kovanların yerden teması kesilmelidir.
      • Örtü bezi kalınlaştırılmalıdır.

      Balın Hasat Edilmesi
      Bal, bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarın (bal özü) veya bitkilerin canlı kısımlarıyla, bitki üzerinde yaşayan bazı böceklerin salgıladığı tatlı maddelerin, bal arısı (Apis mellifera) tarafından toplanması, vücutlarında bileşimlerinin değiştirilip, petek gözlerine depo edilmesi ve burada olgunlaştırılması sonucunda meydana gelen koyu kıvamlı, tatlı bir üründür.
      Balın Hasadında Nelere Dikkat Edilmelidir?
      • Bal hasadı nektar akımının azalmaya başladığı günlerde yapılmalıdır. Bu şekilde nektar akımı sona erinceye kadar gelen ballarla da arılar kışlık ihtiyacı olan balı depolayabilecektir. Aksi takdirde, çevrede nektar bulunmayacağından arıların yağmacılığı nedeni ile bal hasadı zorlaşacaktır.
      • Peteklerdeki gözlerin tamamı ya da dörtte üçü sırlanmış balların hasat zamanı gelmiş demektir.
      • Kovandaki bütün peteklerin olgunlaşması beklenmeden, balı olgunlaşan petekler kovandan alınmalıdır.
      • Hasatta en önemli nokta, koloninin ihtiyacından fazla olan balın alınmasıdır. Koloninin kışlık bal ihtiyacı olarak her arılı çerçeve için bir ballı çerçeve (2 kg sırlı bal içeren) kovanda bırakılmalıdır.
      • Bal süzme işlemi kapalı bir ortamda yapılmalıdır. Arıcı süzme işlemini bal süzme çadırında yapacak ise temizlik konusunda daha dikkatli olmalıdır.
      • Olgunlaşan balların kovandan alınmasına sabah saatlerinde başlanmalı, öğle saatlerinde süzme işlemi yapılmalıdır.
      • Gezginci arıcılık yapanların bal hasadını, arılarının yerlerini değiştirmeden önce yapmaları gerekmektedir. Bu farklı bölge ballarının birbirine karışmaması ve arıların rahatça nakli açısından önemlidir.
      • Balı süzülen petekler kolonilere geri verilir. Arılar petek gözlerdeki bulaşık balları yalayıp temizler ve bu boş petekler tekrar toplanır. Bunlardan ertesi yıl kullanılabilecek olanlar fare ve petek güvesinden korunarak muhafaza edilirken, kullanılmayacak durumda ve erkek arı gö-zü fazla olan petekler eritilerek bal mumu olarak değerlendirilir.
      • Bal alma dönemlerinde kuluçkalıkta bulunan eski siyahlaşmış çerçeveler alınarak, eski petekleri yenileme işlemi de yapılır. Süzülen eski petekler, kırılan çerçeveler ve sır alma esnasında çıkan sır preslenerek mum yapılır. Bu şekilde arıcının yıllık temel petek ihtiyacı için işlenmemiş bal mumu sağlanmış olur.
      • Sızdırılan mum ya da temel petekleri saklamak için kesinlikle naftalin kullanılmamalıdır. Çünkü naftalin mum ya da temel petekten bala geçmekte ve bu da insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
      • Bal konulan kaplar daha önce kullanılmamış, kalaylı ve laklı teneke veya variller ya da çelikten yapılmış kaplar olmalıdır.
      Bal Süzme İşlemi
      Bal süzme işleminde ısı 30°C civarında olmalıdır. Koloniden alınan petekler hemen santrifüjlenirse bal akışkan olacağı için kolay süzülür. Santrifüjleme odası arıların giremeyeceği, ışıklı ve tercihen elektrik ve su donanımına sahip olmalıdır.
      Sırları alınmış petekler santrifüjlere eşit ağırlıkta, karşılıklı konulup, döndürülerek çerçevelerin çift yüzeylerinin balı tam olarak alınır. Balın peteklerden kolay çıkarılması için, çerçevelerin üst kenarı santrifüj dönüş yönünden geriye doğru olmalıdır. Çünkü petek gözleri eğimlidir.
      Balları süzülmüş petekler arıya tekrar verildiğinde çabucak onarılır ve bal akımı sırasında tekrar doldurulur. Arılar, petek yapmaya harcayacakları zamanı ve enerjiyi bal depolamaya ayırırlar ve kabartılmış hazır peteklere daha çabuk bal depolaması yapar. Böylelikle petekli baldan daha fazla süzme bal üretilebilir.
      Kullanılan malzemelerin yıkanmasında kullanılan suyun ılık olması, bal bulaşığını kolayca giderir. Yıkanan malzemenin mutlaka kurulanması gerekir. Bala su ve yabancı madde karışmasını önleyici tedbirler eksiksiz olarak alınarak, ürünün özelliği korunmalıdır.
      Bal süzme çadırı ya da odasında kullanılan malzemelerin yeterli ve balın yapısını bozmayacak özellikte olması gerekir. Örneğin kullanılan bıçak ve tarakların, bal sırı alma kapları, tavalar ve santrifüjün paslanmaz malzemelerden yapılmış olması şarttır.
      Süzülen balların konulduğu kapların üzerinde, hasat zamanı, yeri, üreticinin ismi ve bölgede hakim olan bitkilerin isimleri yazılırsa pazarlamada kolaylık sağlar.
      Balın Depolanması
      İster üretici mekanında, ister dolum tesislerinde olsun bal evi ve depolama odası her zaman tamamen temiz tutulmalıdır. Bal tenekeleri güneş görmeyen bir depoya kaldırılmalıdır.
      Depolama sıcaklığı 30°C’yi geçmemelidir.
      Uygun şartlarda depolanan bal, mümkünse üretim yılı içerisinde satılmalıdır.