4 Ağustos 2012 Cumartesi

VARROA BİYOLOJİSİ

     Ergin dişi varroa akarı erkek varroa akarından daha büyüktür.Vücut ölçüsü 1.1x1.6 mm. dir. Vücut yapısı yassı ve oval şeklindedir. Erkek varroa akarları genellikle kuluçka petekleri içersinde bulunurlar. Varroa akarları kuluçka petek gözlerinin içinde ve arı üzerinde çok yavaş hareket ederler. Fakat petek yüzeyi üzerinde çok hızlı hareket edebilirler.Ergin arının üzerinde, abdomen kısmına yapışarak arının kanıyla beslenirler. Bu davranış özellikleri sayesinde arıların üzerinde az sayıda görülmelerine rağmen kolonide popülasyon düzeyleri çok yüksek düzeye ulaşabilir. Varroa ergin arının üzerinde yaklaşık 7 gün kalır. Daha sonra kapanmamış larvalı kuluçka petek gözlerine girer. Kolonide kuluçka olamadığı zaman ergin arının üzerinde daha uzun miktar kalabilir. Araştırmalar sonucunda, ergin arı veya larva olmadan varroa ancak 5,5 gün hayatta kalabilmektedir. Uzun kış dönemlerinde kuluçkası olmayan kolonilerde varro arıların üzerinde uzun sure yaşayabildikleri bilinmektedir.

Image
 1. Basamak: Ergin arı üzerinde bulunan varroa’nın koloniye transferi. 2. Basamak: Akarın ergin arıyı terk ederek kuluçka petek gözünde yürümesi.
 3. Basamak: Petek gözü içinde bulunan varroa dip kısımda bulunan larva yiyeceğinin içinde gizlenmesi.

 4. Basamak: Petek gözü kapandıktan sonra varroa gizlendiği yerden çıkarak prepupa dönemindeki arının üzerinde beslenmeye başlaması.
 
5. Basamak: Varroa’nın yumurta yumurtlaması ve bu yumurtaların iki olgunlaşma dönemi geçirerek ergin varroa haline dönüşmesi. 6. Basamak: Ergin varroaların petek gözünü ergin arı ile terketmesi. Varroa başka bir kuluçka gözü bulana kadar arının üzerinde taşınır.
    Arıcıların kovanlar arasında ekipman ve petek değişimleri sayesinde, arıların kolonilerini şaşırması ve yağmacılık yolu ile rahatlıkla yayılırlar. Varroa akarının üremesi ancak kuluçka petek gözlerinde gerçekleşir. Varroa petek gözü kapandıktan yaklaşık 60–70 saat sonra 4–5 tane yumurta yumurtlar. Bu yumurtalardan bir tanesinden erkek, diğerlerinden dişi bireyler meydan gelir. İşçi arı gözlerinde dişi varroa başına üreme oranı 1,3 tür. Bu oran erkek arı gözlerinde 2.6 dır.
Bal arısı larva ve pupası üzerinde beslenen varroların etkileri
1–3 Varroa ile bulaşmamış işçi arı pupalarının vücut ağırlığının %10 oranında düşük, 3 den yüksek sayıda varroa ile bulaşık olan işçi arıların pupalarının ağırlığının ise % 22 oranında azaldığı belirlenmiştir. Erkek arı pupalarında bu oranın %7 olduğu görülmüştür. Bu yüzden varroalar işçi arıları erkek arılardan daha ağır bir şekilde etkilemektedir.
    1–3 varroa akarının bulunduğu pupaların ergin arı olduktan sonra arı sütü ürettikleri bezlerin %13 oranında küçük olduğu, 3 den fazla sayıda varroa nın bulaşık olduğu işçi arı pupalarında ise bu bezin normalinden %31 oranında küçük olduğu tespit edilmiştir. Yine 1–3 arasında varroa bulaşık olan işçi arı pupalarının kanındaki protein oranı %27 düşük çıkmış, 3 den fazla sayıda varroa’nın bulaşık olduğu işçi gözlerindeki pupaların kanındaki protein oranı %50 düşük çıkmıştır.
    
Varroa yoluyla 22 farklı virüsün bal arılarına bulaştığı da araştırmalarla ortaya konmuştur.Varroa ile bulaşık olan kolonilerin erkek arılarının yaşama oranları bulaşık olmayanlara göre %40 oranında azalmıştır. Varroa ile bulaşık olan kovanların erkeklerin yaşayanlarının % 57–64 oranında uçamadıkları gözlenmiştir. Ayrıca varroa ile bulaşık olamayan kolonilerin erkeklerinin sperm sayılarının 8.8 milyon olmasına karşılık iki tane varroa bulaşık olan gözlerde yetişen erkelerin sperm sayısının 5.3–4.3 milyon arasında olduğu tespit edilmiştir. Buda varro’nın erkek arı kalitesinde belli oranda düşme etkisinin olduğunun bir göstergesidir.
    
Yapılan bir araştırmada, varroa ile bulaşık olmayan genç arıların yuvalarının yönü bulma amacıyla yaptıkları  uçuşlarından sonra kovanlarını bulamayanlarının oranı %20, varroa ile bulaşık olan arıların bu uçuşlarından sonra %36 sının kovanlarını bulamayarak geri dönemedikleri görülmüştür. Çalışmalar pupa döneminde varroa ile bulaşık olan işçi arıların tarlacı arı dönemlerinde daha kısa süreli ve az sayıda tarlaya çıktıklarını göstermiştir. Pupa döneminde varroa bulaşmış arıların pestisitlere karşı daha az dayanıklı olduğu da ortaya çıkmıştır.
DİKKAT
varroa videoları TIKLAYIN ...
http://mesutulker.blogcu.com/varroa-videolari/10556599
BAL ARILARI VARROA'YA SALDIRIR MI?
  

    Image

Puerto Rico’da Dr. Tugrul Giray'ın  Bal arısı davranışı ve genetıği lab. 'da Dr. Bert Rivera  Marchand'ın ve benimde içinde bulunduğum çalışmalarda  dünyada ilk kez keşvedilen bazı afrikalaşmış bal arısı kolonilerinde aynı ortamda bulunan varroalara karşı ısırma tımarlama ve saldırma davranışı görüntülemiş bulunmaktayız. Video görüntülerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Varroların arılar tarafından kovandan uzaklaştırılıp uzaklaştırılmadığı konusunda henüz gözlemde bulunmadık. İlerki çalışmalarımızda bu davranışın olup olmadığını test eden deneyler kurulacaktır.        http://www.youtube.com/watch?v=Q4q_869q_4w


Daha önceki çalışmalarda arıların varroa’ya karşı kendi kendini tımarlayarak üzerinden atma ve kuluçka gözlerdeki üreme özelliği olan varroaları belirleyip larva ve pupa dönemindeki arıyı varroa ile kovan dışına atma özelliğine genetik olarak sahip hatlar geliştirilmiştir.Ben ülkemizde bulunan ırkların içindede bu tip özelliğe sahip kolonilerin olduğuna inanıyorum. Bu genetik özelliğe sahip koloniler bulunup korunmalı ve yapay tohumlama tekniği yardımıyla ıslah programlarına alınmalıdır. Bunu sağladığımızda kolonilerimizde Varroa'ya karşı daha az kimyasal ilaç kullanabiliriz. Bu tip çalışmalar yapılmadığı taktirde organik arıcılığa geçilmesi arıcılarımıza zor anlar yaşatacağına inanıyorum.
YAZAR:devrim oskay


BAL ARISI KOLONİLERİNDE VARROA DÜZEYİNİN BELİRLENMESİNDE VE KONTROLÜNDE PUDRA ŞEKERİ KULLANIMI


Bal arılarının önemli zararlılarından olan varroa arıcılık sektörünün önemli problemi olmaya devam etmektedir. Kolonilerde varroa düzeyinin belirlenmesi iki yönden çok önemlidir. Varroa’nın yüksek veya düşük düzeyde olması bize kolonilerde varro’ya karşı mücadele etme zamanının gelip gelmediğini gösterir. Diğer taraftan varroa düzeyi devamlı düşük olan kolonilerin varlığı arılığınızdaki bu kolonilerin varroa’ya karşı dirençli olduğunu gösterir. Bu tip koloniler kendilerini tımarlama, varroa’yı ısırma ya da petek gözlerindeki üreme özelliğine sahip olan varroa’ları kuluçka ile birlikte kovan dışına atma özelliklerine sahip demektirler. Bu tip davranışlar nesilden nesile geçen kalıtsal özellikler olduğu için arıcılarımız bu tip kolonilerden ana arı yetiştirerek arılıklarındaki kolonilerinin varroa’ya karşı direnç özelliklerini belli bir düzeye kadar geliştirebilirler. Kolonilerde Varroa düzeyini belirlemek için günümüze kadar çeşitli teknikler geliştirilmiştir. Bu teknikler;
  

   1-) Ether uygulaması
   2-) Alkol ile yıkama
   3-) Kuluçkalıktan örnek almak
   4-) Dip tahtasında yapışkan karton kullanımı
   5-) Dip tahtasında yapışkan karton ve akarasit kullanmak.
    Bu teknikler önemli olmasına rağmen kullanımlarında bazı olumsuzluklar vardır. Ether,alkol ve kuluçkalıktan örnekleme tekniklerinde kullanılan örneklerin öldürülmesi gerektiğinden arı dostları için kullanılması kolay olmayan yöntemler. Diğer iki teknikte ise arı öldürmeye gerek yoktur, fakat uygulama süresi ve zahmeti fazla olduğu için uygulaması daha zordur.

Bilim adamları kolonideki varroa düzenini belirlemek için yeni bir teknik geliştirdiler. Bu teknik ile kovandan alınan örnek arılar hiç bir zarar görmeden kovanlarına dönebildikleri gibi tekniğin uygulanışı çok pratik ve ucuz. Tekniği arılıkta uygulamak da mümkün. Buna göre resimlerde görüldüğü gibi bir cam kavanozun içine 300 tane arı konulup, kapak kısmına sadece pudra şekerinin ve varro’nın geçebileceği büyüklükte deliği olan sinek teli geçiriliyor. Daha sonra kavanozun üst kısmından yaklaşık bir tatlı kaşığı kadar (7 gr.) pudra şekeri ilave edilerek arılar yaklaşık bir dakika çalkalanıyor. Bu şekilde 300 arıda bulunan varraolar pudra şekeri ile beraber dışarı dökülüyor.
Arıcılarımız bu yeni teknik ile kolonilerindeki varroa düzeyini kolaylıkla öğrenerek, kolonilerinde varroa ile mücadele yapmalarının gerekli olup olmadığını öğrendikleri gibi, arılıklarında bulunan kolonilerini elerindeki sonuçlara göre puanlayabileceklerdir.
           Image      
           Image             
           Image      http://www.youtube.com/watch?v=jSCqiOlVINU                
Yapılan diğer son çalışmalarda ise pudra şekeri kolonilerde varroa ile mücadele yöntemi olarak gösterilmektedir. Pudra şekerinin varoa mücadelesinde etkili olmasının nedenini ise şu şekilde açıklanmaktadır. 1-) Pudra şekeriyle bulanan arı üzerindeki pudra şekeri tozlarını uzaklaştırmak için kendini tımarlama hareketini yaptığından dolayı bu yolla varrao’yı üzerinden atabilmektedir.2-) Pudra şekeri toz halinde olduğundan dolayı varro’nın bal arısına tutunması zorlaşmaktadır.3-) Pudra şekerinin tozları varroa’nın üzerinde olacağından, tozları tımarlamaya hareketiyle uzaklaştırmaya çalışırken arının üstünden düşmesine neden olacaktır.  Nebraska Üniversitesinde 2002 yılında yapılan çalışmalar sonucunda kavonoz içinde pudra şekeri uygulamasında ergin arıların üzerindeki % 93 varroa’nın uzaklaştırıldığı belirlenmiştir. Yine aynı üniversite’de 2005 yılında yapılan çalışmalarda koloni başına 225 gr. lık pudra şekeri uygulanmasıyla koloniden % 76 varroa uzaklaştırılmıştır. Bu çalışmalarda pudra şekeri uygulaması sonucu kuluçkada bulunan yumurtaların % 62 ile 86 oranında gözlerden uzaklaştırıldığı gözlenmiştir. Yüksek dozaj uygulamalarında gözlerden önemli ölçüde larva uzaklaştırıldığında belirtilmiştir.
    
Bütün bu çalışmalardan şunu anlayabiliriz ki, kavanoz içindeki arılara pudra şekeri uygulaması tekniği ile kovanlarınızdaki varroa düzeyini çok rahat bir şekilde arılarınıza zarar vermeden öğrenebiliriz. Bunun yanında kovanlarınıza varroa mücadelesi amacıyla pudra şekeri uygulayabilirsiniz. Bu yöntemi uygularken dikkat edilmesi gereken nokta ise uygulama sırasında yumurtalı ve larvalı peteklerin üzerindeki arıları kovan içine silkerek bu çerçeveleri pudra şekerini koloniye serpme işleminden sonra kovana geri vermek yoluyla yöntemi uygulamanız daha faydalı olacaktır. Bana göre bu yöntem ızgaralı dip tahtası ile uygulandığında mükemmel sonuç verecektir. Bu yöntemler sayesinde arıcılarımız kovanlarınaherhangi bir kimyasal ilaç uygulamadan varroa ile mücadele ettikleri gibi ellerinde bulunan varroa’ya dayanıklı kolonilerini belirleyerek gelecekte varroa’ya dayanıklı kolonilerin sahibi olacaklardır. Kovanlara pudra şekeri uygulamasıyla ilgili videoyu aşağıdaki web adresinden izleyebilirsiniz
 
    
http://www.youtube.com/watch?v=Y7C_pV9ig4c



BAŞ DÜŞMANIM VARROA ve OKSALİK ASİT UYGULAMALARI

Yaklaşık beş senedir bal arılarının dünyası ve arıcılık ile ilgilenmekteyim. Son bir yıldır kendi kolonilerimle arıcılık yapmaya başladım. Bir gün çalışma arkadaşımın arıcılıkla uğraştığını öğrenince bu işe büyük bir hevesle başladım. İlk önce arkadaşımı kovan başındaki çalışmalrını gözlemledim. Arkadaşım kendini gerçekten iyi yetiştirmişti, artık kaç senedir bu işi gözlemledi bilemiyorum. Arılar ile ilgili konularda okuyup araştırma yapmak istedim. Araştırma yeri olarak interneti seçtim. Yeni başlayanlan birisi olarak gerçekten yararlı bilgiler edindim. İşte arı zararlılarından bir olan varroa ile ilk burada karşılaştım internette yani. Google’dan varroa yazıp arama tuşuna bastığımda binlerce dokümana ulaştım malesef T ürkçe olanları epeyce azdı. Burada varroa nın iki türü olduğunu gördüm. Bunlardan birininde kimyasallara karşı direnç kazandığını ne kadar kimyasal kullansanız da fayda etmeyeceğini. Yalnız bu arada dikkatimi çeken bir başka şeyde özellikle Avrupa da varroa zararlısına karşı oksalik asit denen bir maddenin yaklaşık 10 senedir kullanıldığını gördüm. Hemde güvenilir kaynaklardan özellikle üniversitelerden. Bizim Türkiye’mizde bu olay var mıdır diye Türkçe sayfalardan arattım oda ne? Pas lekesinin bu maddeyle nasıl temizleneceğini öğrendim, gerçekten şok olmuştum. Sonuçta Avrupa Tamamen doğal bir madde olan Oksalik asit ile balda zararlı kalıntı bırakmadan bu işi hallediyor. Ayrıca varroa dirençte geliştirememiş bu maddeye karşı. Açıkçası bu maddeyi ben Ülkemizde edindim ve uyguladım arılarıma bayağı da faydasını gördüm ama yöremiz ılıman bir yöre olduğu için arı hiç yavrudan kesilmediğinden tam verim alamadım. Çünkü oksalik asit kapalı gözlerdeki varroa zararlısına etki etmiyor(diğer etkili ilaçlar içinde geçerli bu). Oksalik asit’ in kullanışı ise 3 şekilde oluyor. Birincisi damlatma, ikincisi sprey, üçüncü  uygulama şekli ise tepkime yoluyla. Ben damlatma şeklini kullandım. Normal 50cc lik enjektörler var onların içine materyali katıyoruz. Materyalin hazırlanışı şöyle ki: 1 Birim Oksalik asit, 10 Birim su, 10 birim şeker yine bir pet şişede karıştırılıyor ve solüsyon elde ediliyor. Bunu her koloni başına 35 ml.(Koloninin büyüklüğüne göre değişebilir). Gelecek şekilde çıtaların arasından arıların üzerine gelecek şekilde enjektör marifetiyle sıkıyoruz. Bunu yavrusuz dönemde yani kışın kendi güvenlik önlemlerimizi alarak uyguluyoruz ve varroa dan doğal yollardan kurtulmuş oluyoruz.  

Spreyleme ise damlatmaya benziyor fakat enjektör yerine cam temizleme spreylerini kullanabiliriz. Yine materyal aynı şekilde hazırlanıyor fakat tek fark enjektör değil de sprey marifetiyle materyali çıtaların arasına sıkarak uyguluyoruz. Üçüncü kullanma şekli olan tepkime ise şöyle; Bunda 12 woltluk bir aküye ihtiyacımız var. Birde akü uzatma kablolarına. Ufak bir metal kabın içine 1-2 gr (her koloni için) oksalik katıp kovanın içine yerleştiriyoruz. Bu metal kabı uzatma kablosu vasıtasıyla akünün iki ucuna bağlıyoruz ve tepkimeye geçiyor ve bir duman çıkıyor.

Image                              Image

Kullanımda Dikkat Edilecek Hususlar; Oksalik asit olsun diğer kimyasallar olsun kesinlikle deri temasından kaçınıyoruz.Özellikle erkek arı gözlerini imha ediyoruz.Tepkime yolunu kullanacaklar maske de kullanmalı.

Ayrıca şöyle bir husus daha var. Bazı yerlerde bilgiler 75/50/35 gr. Oksalik diye değişiyor. Bu sadece uygulama şekliyle ilgili. İnanmazsınız biz Türkiye’de bu maddeyi tartışırken adamlar kaç gram kullanmalıyız diye tartışıyor. Hatta bunun üzerine araştırma yapmışlar. Yok koloni başına 2 gr. uygularsak atıyorum %98 vb.verim alırız diye.
http://vimeo.com/11075220#  buradaki vidio gibi olacaktır 

VAROA İLE MÜCADELEDE OKSALİK ASİT UYGULAMSINDA PÜF NOKTALAR

Günümüzde Varroa ile mücadelede bir çok kimyasal ve kültürel teknik kulanılmaktadır. Bunlardan biride Varroa ile mücadelede Oksalik asit (Oxalic acid) kullanımıdır. Oksalik asit bir çok alanda çeşitli amaçlar için kullanılan bir maddedir. Bu yüzden karşımıza çeşitli formüllerle çıkabilir.
   
 Arıcılarımız bal arısı kolonilerinde Varroa mücadelesi için hangi Oksalik asiti,  nasıl kullanmalıdır ?
    
Kulanılacak oksalik asit OXALIC ACID DIHYDRATE (Oxalic-2-hydrate)  isminde olmalıdır. Formülü(C2H2O4*2H2O ) dur. Üzerinde waterfree Oxalic yazan ürün KULLANILMAMALIDIR. 
    Solovenya'da 2001 de yapılan bir araştırmada, eylül ayında kolonide kapalı gözlü kuluçkanın bulunduğu zamanda yapılan oxsalik asit uygulamasında %37 düzeyinde varroa ölümü olmuş. Ekim ve kasım aylarında yapılan uygulamlarda ise % 97 oranında varroa ölümü gözlenmiştir. Bu yüzden, oksalik asit uygulamsı kolonilerde kapalı gözlü kuluşkanın olmadığı dönemlerde yapılmalıdır. 
    Kullanımı 
    
75 gr Oksalik asit + 1 litre su +1 kg toz şeker. Bu 1.66 litre solüsyon yapar.  Bu miktar solüsyon yaklaşık 50 kovan için yeterlidir. Elde ettiğiniz solüsyonu bir kaç hafta içinde kullanmalısınız.10 çerçeveli arılı  bir koloni için 35 ml. kullanınız. Her arılı çerçeve arasına 3.5 ml. şırınga ile damlatma yöntemi uygulanarak verilmelidir. Uygulama kapalı gözlü kuluçkanın en az olduğu dönemler olan İlkbahar ve sonbaharda yapılmalıdır. Sonbaharda bal hasadı yapıldıktan sonra uygulanması gerekir. Uygulama her koloni için haftada bir kez olup 2-3 hafta üstüste yapılabilir.

Image


    Oksalik asit ile çalışırken nelere dikkat etmeliyiz? 
  • Çocukların ulaşamıyacağı yerde saklamalıyız.
  • Yiğeceklerden ve içeceklerden uzuk tutmalıyız.
  • Eğer insan tarafından yutulursa zehirlenmeye yada ölüme neden olur.
  • Teneffüs etme zarara neden olabilir.
  • Deri tarafından emilirse zarara yol açabilir.
  • Göze ve deriye direkt temaslarda büyük zarar verebilir.
  • Solüsyon havalandırması çok iyi olan yerde hazırlanmalı ve kesinlikle solunmamalıdır.
  • Solüsyon hazırlanırken ve kolonilere uygulama ağnında burun ve ağızı kapatan maske, gözler için gözlük kullanılmalıdır. Vücut üzerinde açık alan bırakılmamalı, plastik eldiven kulanılmalıdır. Ayaklarda bot yada çizme bulunmalıdır. Oksalik asit kulandığınız kıyafetin üzerine sıçrarsa bu kıyafet en kısa sürede, kimyasal teninize temas etmeden üzerinizden çıkarılmalıdır. Bu kıyafetler özenle yıkanılmalıdır.
  •     Oksalik asit yutulması durumunda ilk yardım olarak kişeye bol miktarda su yada süt içirilmelidir. En kısa zamanda hastaneye götürülmelidir. Cilde veya Göze temaz ettiğinde, temas eden bölge 15 dakika süreyle bol suyla yıkanmalı, temiz bandajla kapatılıp, kişi hastaneye götürülmelidir.   
http://vimeo.com/11073125 vidio izmeyin ...
BAL ARISI KOLONİLERİNDE VARROA MÜCADELESİNDE FORMİK ASİT (FORMIC ACID) KULLANIMI 
  Varroa ile en etkili şekilde mücadele etme yöntemlerinden biriside kolonilere formik asit uygulamasıdır. Formik asit organik asittir. Özellikle arıcılığı gelişmiş ülkelerde Organik bal üreticileri tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. İlkbaharda nektar akımı döneminden en az 15 gün önce ve sonbaharda bal hasatından sonra belirtilen şekilde kullanıldığında bal ve bal mumunda kalıntı bırakmadığı araştırmalar sonucu belirlenmiştir. Kullanımı arıcı için tehlikeli olabileceğinden Kanada ve Avrupa’da jel haline kullanılmaya başlanmıştır.  Trake akarına karşı mücadele yöntemi olarak ta kullanılmaktadır.

  Cornell Üniversitesinde araştırmacı olan  Nicholas W. Calderone’ nin 2000 yılında Journal of Economic Entomology dergisinde yayınlanan araştırmasında Varroa mücadelesine karşı  Apistan, thymol ve formik asit kulanılmıştır. Araştırmada %65 lik formik asit kulanılan kolonilerde %94.2  oranında,. Thymol uygulması sonucunda, %75.4  ve Apistan uygulaması sonucu  %92.6 varroa ölüm oranı olmuştur. Sonuç olarak formik asitin Apistan’na  alternatif control metodu olarak kulanılabileceği belirtilmiştir
.
  Sıvı formik asit (formic acid) uygulamasında çözelti % 65 oranında olmalıdır. Bunun manası kolonilere uygulanacak formik asit çözeltisinin % 65 i Formik asit, %35 i su olduğudur. Varroa bu çözeltinin buharından etkilendiği için ölmektedir.  Uygulamada formik asit çözeltisi arılara direkt olarak temas ettirilmemelidir. Bu yüzden bir miktar tuvalet kâğıdı ya da kâğıt parçası örtü tahtasının altına, kuluçka çerçevelerin üstüne yayılır ve 40 ml. çözelti kâğıt üzerine enjekte edilir. Kâğıt parçası çözeltiyi emerek arıların üzerine damlamamasını sağlamak için kullanılır. Formik asit çözeltisinin kovan içerside buharlaşması yolu ile varroa öldürülmüş olur.
Yurt dışında “Mite Away”,”Apicure” adında formik asit içeren ürünler kullanılmaktadır.Image

Şekil-1) Formik asit uygulaması
  Uygulamanın yapılacağı zamanki hava sıcaklığı en az 10 0C ve sıcaklık 30 0C nin üstünde olmamalıdır. Hava sıcaklığının 30 0C nin üstünde olduğu sıcaklıklarda uygulandığında ana arı kayıplarına neden olunabilir.

 
 Uygulama, koloni başına birer hafta arayla  4–6 defa yapıldığında % 95 varroa ölümü olmaktadır.

 
 Not Formik asit kullanan arıcının bu çözeltinin buharına maruz kalmaması gerekir. Oksalik asit kullanımında belirtilen güvenlik önlemleri Formik asit uygulamasında da izlenmelidir.